16 Ocak 2009 Cuma

Ya herkes içeri, ya herkes dışarı!

Kılıçların şangırtısı daha da kuvvetlendi.
Ergenekon tertibinin 10. dalgasıyla birlikte, gelişmeler derinleşti. Tertibi somut kanıtlarla çökertmesi beklenen Perinçek’in savunmasından hemen önce 10. dalga yapıldı. Aklıselim sahibi pek çok kesim, Perinçek’in savunmasının gündem altı yapılmaya çalışıldığını düşündü. Hemen sonrasında ise mahkemeye 1 hafta ara verildiği açıklandı. TRT’nin önceden bilebildiği kazı çalışmalarıyla geçen 3 günün sonunda, bu kez de ekranlara Tuncay Güney çıktı. Şimdiki yeni tartışma bu.
Bakalım Perinçek’in savunmasının öncesinde daha neler olacak?
Tuncay Güney’in, tüm ekranları kilitleyen “mülakat” kasetlerinde (yalnız, 2001’de kaydedildiği belirtilen kasetlerde zaman zaman 2005 olayları konuşuluyor!) ortaya çıkan bir “gerçek” var.
O gerçek ki; şimdiye kadar hasıraltı ediliyordu; MİT şemasında üstü karalanıyordu; savcılık mahkemeye göndermiyordu vs. İşçi Partili “sanık”ların avukatları kaç kez o şemanın açıklanmasını talep etmişti.
O “gerçeğe” göre, “Ergenekon Terör Örügütü”nün yöneticisi olduğu iddia edilen 12 kişilik çekirdekten 8’i belli! Tuncay Güney tek tek sayıyor kasette: Necip Torumtay, İsmail Hakkı Karadayı, Teoman Koman, Rasim Betir, Güven Erkaya, Nejat Müldür, Engin Hoş, Osman Özbek.
Diğer dördünü de zaten daha önce “yandaş medya”nın kalemşörleri yazmıştı…
Tuncay Güney’in ifadelerinin hukuken delil olamayacağını ülkenin tüm aklıselim sahibi hukukçuları söylüyor. Ama ipler, bu iddiaları amaçlarına araç yapanların elinde ne yazık ki… Dolayısıyla o yetki sahiplerine artık şunu söylemeliyiz:
Ya İsmail Hakkı Karadayı’yı da, Necip Torumtay’ı da, Teoman Koman’ı da, Rasim Betir’i de tutuklayın! Ya da Doğu Perinçek’i, Hurşit Tolon’u, Emin Gürses’i, Yalçın Küçük’ü serbest bırakın!
Tuncay Güney’i ciddiye alıyorsanız, ya zikrettiği her ismi içeri alın ya da içeri aldığınız her ismi serbest bırakın!

Mehmet Ali Güller
16 Ocak 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder