16 Mart 2011 Çarşamba

TSK’YI HEDEF ALMAK, CHP’YE OY GETİRİR Mİ?

CHP’nin 12 Haziran seçimlerine dönük en “çarpıcı” vaadi, askerlikle ilgili olanlardı:
“Bedelli askerliği gündeme getiren biziz, bir sefere mahsus olarak bedelli askerlik için kanun teklifi verdik, çıkaracağız bunu. Askerlik süresini 9 aya indireceğiz, aşamalı olarak 6 aya kadar indireceğiz, daha küçük ama daha profesyonel olacak. Çocuğumuz üniversitede okurken yaz tatillerinde gidecek askerliğini yapacak, mezun olunca da askerliği bitmiş olacak. Arzu eden de erkenden yapacak. Orduyu terörle mücadelenin dışına çıkaracağız. Ordu kışlasına onurlu görev yapacak”.
Kılıçdaroğlu bu vaadi açıkladıktan sonra, “bedelli askerlik” yasa teklifini de TBMM Başkanlığı’na verdi!
CHP İLE AKP’NİN SÜRE YARIŞI
Kuşkusuz CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TSK’ya yönelik bu hamlesi, ABD-AKP ikilisinin 8 yıllık uğraşıyla boy ölçüşecek nitelikte. Ne de olsa askerliği “bitirmeye” yönelik süre azaltma yarışında, AKP en fazla 12 aya inebilmişti!
Kılıçdaroğlu’nun torbasında TSK’nın itiraz ettiği her şey var; bedelli askerlik var, süre indirimi var, profesyonel ordu var!
Ama burada asıl önemli olan, bu unsurlarının, “bir paketin unsurları niteliğinde” uyumlu olması! Ordu teröristle mücadele etmeyecekse, -ne demekse- kışlasında onurlu görev yapacaksa, profesyonel olacaksa, zaten bir gencin kaç ay askerlik yaptığının da bir önemi kalmaz; üniversitede okurken, yazları askerliğini tamamlar!
Tek sorun, üniversiteli gencin yazları askerliğini tamamlarken, stajlarını tamamlayamaması ve okulunu uzatmasıdır! Parası olanın da parayı bastırıp askerlik yapmaması, zaten “sosyal demokrasi”nin gereğidir!
Bu paketin ilk unsurlarını da anımsayalım: Kılıçdaroğlu koltuğa oturur oturmaz ilk olarak 27 Mayıs’ı eleştirdi; 28 Şubat’a teslim olduğu için Refahyol hükümetini eleştirdi; Genelkurmay Başkanı’nın Milli Savunma Bakanı’na bağlanmasını istedi.
CHP’NİN ASKERLİK AÇILIMI
Kılıçdaroğlu bu “askerlik açılımı”nı sırf seçimlerde oy toplamak için mi yaptı? Eğer evet ise o zaman CHP’lilerin yüzleşmesi gereken denklem şudur: Oy almak uğruna TSK’nın yapısını bozmak, doğru mudur? (Ki bunun oya dönüşeceği de muamma)
Oysa “Halk Ordusu” özelliğine sahip TSK’yı profesyonelleştirmeyi NATO bile sağlayamadı! İzmirliyle Hakkâriliye aynı ranzayı paylaştıran; zenginle fakir genci aynı sıraya sokup, yürüten; mühendisle çobanı aynı karavanadan doyuran bu sistemden neden rahatsızlık duyuluyor?
Bugüne kadar Türk Ordusu, NATO içindeki en özel konumunu, çeşitli branşlardaki birincilik derecelerini, başka orduların kendisine gıpta etmesini, profesyonel ordu olmaktan kaynaklanan özellikleriyle mi sağladı?
Paralı askerlerin, Irak’ta korkudan palmiyeleri ateşe verdiğini, Kabil’in dışına çıkmamak için rüşvet dağıttığını da mı duymadınız hiç?
Ya da…
Çanakkale’de “ölmesi emredilen” Mehmetlerimiz maaş mı aldı? Kıbrıs’a çıkartma yapan askerlerimiz prim mi kazandı?
Nedir bu profesyonel askerlik tutkusu?
“Türk Ordusu hizadan çıktı” diyen ABD’nin Ergenekon tertibi TSK’yı yeterince yıpratmışken, bir de iç cephe açılmasına gerek var mı?
CHP, askerlik süresini kısaltarak alınacak bir avuç oy yerine, neden AKP’yi alaşağı edecek ve Kılıçdaroğlu’nu başbakan yapacak “güç birliği” meselesine sıkı sıkıya sarılmıyor?

Mehmet Ali Güller
16 Mart 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder