4 Ocak 2011 Salı

ŞAŞIRMA!

Gün boyu gelen telefonlara şaşırdım! Çünkü herkes şaşkın, Hizbullah üyeleri serbest bırakılıyor diye…
ERGENEKON İÇERİ, HİZBULLAH DIŞARI
Şaşırmadım. Ergenekon’un içeride olduğu bir ülkede, Hizbullah elbette dışarıda kalır. Geç bile kalındı. Hizbullah’ı Türkiye’ye ilk duyuran dergi olan 2000’e Doğru dergisinin başındaki isim, Doğu Perinçek Ergenekon’dan içeride… Hizbullah elbette dışarıda olacak!
Hizbullah’ın “Çevik Kuvvet Merkezi’nde eğitildiğini” haber yapan değerli meslektaşım, 2000’e Doğru Dergisi Diyarbakır Temsilcisi Halit Güngen, haberi yazdıktan iki gün sonra, 21 yaşında öldürüldü!
Hizbullah’ın liderinin Hüseyin Velioğlu olduğunu ilk yazan, resmini ilk basan 2000’e Doğru’nun yöneticileri şimdi Ergenekon’dan içeride.. Hizbullah’ın askeri kanat sorumlusu Hacı İnan bugün serbest! Şaşırmadım.
Hizbullah’ın CIA denetimindeki bir kontgerilla örgütü olduğunu, Gladio yapılanması olduğunu ortaya koyan 2000’e Doğru Dergisi yöneticileri Ergenekon’dan içeride… Hizbullah’ın İran örgütü olduğu yalanına sarılarak Türkiye-İran düşmanlığı yapanlar bugün en yüksek makamlarda; üstelik yeni konumları gereği “perdenin önünde” İrancılık yapıyorlar…
Hizbullah’ı dışarı salıveren düzenlemenin sahibi hükümetin başı, gelen tepkiler üzerine açıklama yapıyor; kararı “yargının tasarrufu” sayıyor… Şaşırmadım! O “değiştim” demeden değiştiğini iddia edenlere de şaşırmamıştım.
ASKERLİK “EN ALTTAKİLERİN İŞİ”
Askerlerin tasfiyesi sürüyor. MGK’de uygulanan taktik, şimdi YAŞ için hazırlanıyor… Bu arada, milletle ordusunu karşı karşıya getirecek projeler de hız kazandı. Polis akademisi mezunları artık “üç hafta” askerlik yapacak! Doktorlar da ayrıcalık istiyor… Sonra diğer meslekler gelecek… Askerlik “en alttakinin işi” olacak neticede… Şaşırmıyorum.
Aklıma Çanakkale geliyor… Tıbbiyeliler… Hepsi Çanakkale’de şehit olan tıbbiyeliler ve iki yıl mezun veremeyen Tıbbiye…
İktidarın bir başka tasarısı da sırada bekliyor. 50 bin sözleşmeli er tasarısı… Asker’in yerini Sözleşmeli Er alacak… Dedim ya “en alttakilerin işi” olacak diye askerlik… Eş zamanlı bir başka kanun teklifi de hazırlamışlar zaten; 10 bin avro karşılığı yeni dövizli askerlik yasası… Şaşırmadım.
Evet şaşırmadım; her darbeye alkış tutanların şimdi sözde darbe karşıtlığı diye TSK’ya savaş açmalarına şaşırmadığım gibi… Darbenin zindanlara attığı isimlerin, şimdi darbeci diye Ergenekon’dan içeri alınmalarına şaşırmadığım gibi…
AŞİRET HUKUKU VE TOPRAK REFORMU
Iğdır’lı Zelal, Fırat’a âşık olur, çare bulamayıp kaçarlar. Baba şikâyetçi olur, şikâyetini almak için de 20 bin lira ister Fırat’ın ailesinden. Para çok gelir, Fırat’ın ailesi Zelal’i “iade” eder! 15 yaşındaki kardeşi, töre gereği Zelal’i 21 yerinden bıçaklayarak öldürür. Şaşırmadım.
Kişisel tartışmalarda, “tamam, tek bir şartla istediğin her şeyi kabul ediyorum, ama sen de benim şartımı, bir tek toprak reformunu kabul et” dediğimde, kocaman bir “hayır” yapıştıran Kürtçüler geldi aklıma… Kürt’ün sorunuyla ilgilenmeyen “Kürt Sorunu”cuları” geldi aklıma; sonra toprak reformuna karşı olan ırkçı Turancılar geldi…
Daha gerilere gittim; CHP’den kopan ve DP’yi kuran dörtler geldi aklıma. Toprak reformuna direnenlerin, büyük toprak sahiplerinin, nasıl emperyalizmle işbirliği yaparak Atatürk devrimlerine karşı çıktığı geldi aklıma…
Belleğim yeniden günümüze geldi; mayınlı arazileri İsrail’e peşkeş çekmeye çalışan iktidarın söylemleri geldi aklıma… Şaşırmadım!
15 yaşındaki kardeşi, ablasını “töre” gereği öldürüyordu güzel ülkemde… Töre yani Aşiret hukuku! Ki “iki dil ilan edilerek” bölgede, zaten Ankara’nın otoritesine başkaldırıldı geçenlerde… Yeni otorite, yeni hukuk demek sonrasında… işte özerklik!
BANKA SOYGUNU VE ENFLASYON
“Kriz teğet geçti” denilen ülkemde, bir başka 15 yaşındaki genç de, İstanbul’da silahla banka soyuyordu… Aynı saatlerde enflasyon rakamları açıklanıyordu. Eksi çıkmıştı enflasyon! Maaş zammı enflasyona bağlanan emekçiler habere üzülüyorlardı.
Şaşırmadım!
Çünkü bu bir sınıf mücadelesidir!
Çünkü bu bir, mafya-tarikat-siyaset rejimi olan Mafyokrasi’ye karşı devrim mücadelesidir!
Siz de şaşırmayın!
Ama alışmayın da..!
Öfkelenin ve hesap sorun!
Geleceğimiz kararmadan…

Mehmet Ali Güller
4 Ocak 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder