ABD Başkanı Obama, 47 ülke liderinin katıldığı Washington’daki Nükleer Güvenlik Zirvesi’nden istediği sonucu alamadı.
2010’u gayrı resmi olarak “nükleer politik yıl” ilan eden Washington, 12-13 Nisan’da ev sahipliği yaptığı zirveden hemen önce 6 Nisan’da yayımladığı “Nükleer Duruş Değerlendirmesi” adını taşıyan bir raporla nükleer stratejisini yenilemişti. Yine ABD 8 Nisan günü de Rusya ile “Nükleer Silahların Azaltılması Antlaşması”nı imzalamıştı.
Washington Nükleer Zirvesi Çalışma Planı
Washington’daki Güvenlik Zirvesi’nin ana konusu İran’dı. Obama’nın hedefi ise Çin’in desteğini almaktı. Hatta Obama zirveden birkaç gün önce yaptığı açıklamada oldukça umutlu olduğunu, zirvenin ortak bildirisinde gelecek 4 yıl içindeki hedef ve uygulamaların açıkça ifade edileceğini duyurmuştu! Ancak Obama ne zirveden ne de Çin Cumhurbaşkanı Başkanı Hu Jintao ile yaptığı ikili görüşmeden istediği sonucu alamadı!
Bu durum zirve bitiminde yayımlanan “Washington Nükleer Zirvesi Çalışma Planı” başlıklı ortak bildiriye de yansıdı. Bildiride, “dünya ülkelerinin ortak sorumluluk taşıması, etkin uluslararası işbirliğini geliştirmesi ve güçlü güvenlik önlemleri almasıyla” nükleer terörizm tehdidinin azalacağı belirtildi! Genel geçer ifadelerin yer aldığı bildiride ayrıca nükleer güvenliği korunması için yüksek seviyede zenginleştirilmiş uranyum ve plütonyum stokları için 4 yıl içinde sıkı koruma önlemleri alınması istendi!
Hu’dan Obama’ya şart gibi 5 öneri
ABD Başkanı Obama, Çin Cumhurbaşkanı Hu Jintao ile yaptığı ikili görüşmeden de eli boş ayrıldı. Hu Obama’ya Çin-ABD ilişkilerinin daha da geliştirilebilmesi için şart gibi 5 öneri yaptı: Birincisi, ikili ilişkileri doğru yönde kararlılıkla geliştirmede ısrar etmek ve ilişkileri somut adımlarla istikrarlı bir şekilde korumak. İkincisi, birbirlerinin temel çıkarlarına ve hassasiyetlerine saygı göstermek. Bu kapsamda Çin, ABD’nin sözünü tutarak Tayvan ve Tibet sorunlarına titizlikle yaklaşmasını istedi. Üçüncüsü, çeşitli düzeylerdeki temasları korumak. Dördüncüsü, yapıcı işbirliğinin derinleştirilmesi. Beşincisi de, önemli uluslararası ve bölgesel sıcak sorunlar hakkındaki temas ve koordinasyonu güçlendirmek.
Obama’dan “Tek Çin” sözü
Obama da, ikili görüşmede, ülkesinin “Tek Çin” politikasını devamlı izleyeceğini, Çin’in egemenliği ile toprak bütünlüğü ve temel çıkarlarına saygı göstererek, hassas konulara titizlikle yaklaşacağını söyledi.
Çin’den ABD ve İran’a “diyalog ve müzakere” önerisi
Obama karşılık olarak Hu’dan, İran konusunda Çin’le işbirliğini güçlendirmeyi istediklerini belirtti. Çin Cumhurbaşkanı Hu Jintao ise, Pekin’in tarafların diplomatik çabaları sürdürerek, İran nükleer sorununun etkili çözümünü “diyalog ve müzakere” yoluyla aramalarını beklediğini vurguladı.
Rusya: İran’a yaptırım uzlaşısı yok
Rusya Devlet Başkanı Medvedev ise Zirveye katılmak üzere Moskova’dan hareketi sırasında yaptığı açıklamayla ABD ve İsrail’i uyardı. Medvedev, İsrail’in İran’a herhangi bir saldırısının nükleer savaşı tetikleyeceğini ve tam bir küresel felaket olacağını söyledi.
ABD’nin İran’a “yaptırım” talebine de değinen Medvedev, “yaptırımlar ülkeyi felç etmemeli. Bir kez daha tekrarlıyorum, yaptırımlar akıllı olmalı. Aksi durumda sıfır sonuç alma riski var” dedi. Medvedev’in, Çin’in özellikle enerji alanındaki yaptırımlara karşı olacağı şeklindeki soruya yanıtı da ilginç oldu. Rusya lideri, başka ülkelerin de bu konuda uzlaşı sağlayamayacağına dikkat çekti!
Rus Genelkurmay Başkanı’ndan ABD’ye uyarı
Washington’daki zirve sırasında Moskova’da basın toplantısı düzenleyen Rusya Genelkurmay Başkanı General Nikolay Makarov da, ABD’nin İran’a karşı nükleer tehdidinin, mantık dışı olduğunu belirtti. “Kimsenin böyle bir girişimde bulunmaya hakkı yok” diyen General Makarov, bu tehdidin gerçekleşmesinin çok zayıf bir ihtimal olduğunu savundu. General Makarov, dünya toplumlarından İran’ın görüşlerine dikkat etmelerini isterken, İran’dan da Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı UAEA ile işbirliğine devam etmesini istedi.
Obama İsrail’i açığa düşürmek zorunda kaldı
Öte yandan ABD Başkanı Obama’nın, Zirve sonrası düzenlediği basın toplantısında İsrail’i, “Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması”nı imzalamaya çağırması oldukça önemliydi! İsrail bugüne kadar resmi olarak nükleer silah bulundurduğunu açıklamıyor ve NPT’yi imzalamıyordu. Obama’nın daha önce “Ortadoğu’da nükleer silah sahibi olduğunu açıklayan ilk ülke olmayacağız” diyen İsrail’i açık pozisyona düşürmek zorunda kalması, Çin ve Rusya’nın İran politikalarının sonucu olarak değerlendirilmeli.
FT: Beyaz Saray ve ABD Kongresi karşı karşıya
Diğer yandan İngiliz Financial Times gazetesi, İran’a yaptırımlar konusunun Beyaz Saray ile ABD Kongresi arasında anlaşmazlığa neden olduğunu yazdı. Gazeteye göre Kongre üyeleri, Obama’nın İran’a yaptırımlar konusundaki tasarının hafifletilmesi girişimlerine sert bir şekilde karşı çıkıyorlar! Kongre üyelerinin önümüzdeki günlerde yasa tasarısına son şeklini vereceğini hatırlatan Financial Times’a göre Obama yönetimi “tasarının Dünya Ticaret Örgütü kurallarına ters düştüğünü ve Obama’nın BM içinde yaptırımlara destek koalisyonu kurma çabalarına zarar vereceğini” söyledi.
Fransa: Nükleer Silahlardan vazgeçmeyiz!
Washington’daki zirve sırasında CBS televizyonuna açıklamalar yapan Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ise ülkesinin “güvenliğinin garantisi olan” nükleer silahlardan vazgeçmeyeceğini açıkladı. Sarkozy, “bu silahtan ancak, dünyanın istikrarlı ve güvenli olduğuna emin olduğum ölçüde bir gün vazgeçebilirim” dedi.
Nükleerden vazgeçmek istemeyen Sarkozy’nin “İran’a yaptırıma hemen başlanmalı” şeklindeki çağrısı ise Rusya Devlet Başkanı Medvedev’le tartışmasına neden oldu. İki liderin “İran kapışması” Zirve’de tansiyonu yükseltti.
Türkiye’nin arabuluculuk talebi
Başbakan Erdoğan’ın Washignton’da CNN’ye verdiği demeci haber yapan Anadolu Ajansı’na göre ise Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama’nın “İran’a yeni sıkı yaptırımlar getirilmesi gayretini” desteklemeyi reddetti. Erdoğan, Türkiye’nin “İran’ın nükleer heveslerinden kaynaklanan diplomatik çıkmazda” arabuluculuk yapmaya istekli olduğunu kaydetti.
Mehmet Ali Güller
14 Nisan 2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder